ıskaran ne demek?
- Bk. ısıran
- Saç üzerinde pişmekte olan ekmeği çevirmekte kullanılan saplı, tahta araç. (*Çine -Aydın)
ısıran
- Teknelerdeki hamuru kazımaya yarayan araç.
- Stinging.
ıskarça
- Bir limanın gemi kalabalığı içindeki durumu.
- Bir şeyi tıka basa doldurma.
- İtl. Geminin yükünün pek sıkı olarak istif edilmesi.
- Crowded.
- Packed.
ıskarmoz
- Vücudu yuvarlak, uzunca, pullu, burnu sivri, küçük palamut boyunda bir balık (Sphyraena sphyraena).
- Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk.
- Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların adı.
- Kayık ve sandallarda kürek takılmak üzere yan kenarlara dikine sokulmuş tahta çiviler.
- Kemikli balıklardan, iskarmoz balıkları (Sphyraenidae) familyasından, 1 m kadar uzunlukta olabilen, Atlantik Okyanusu ve Akdeniz'de yaşayan bir tür, barrakuda.
- Kürek takmak için kayık ve sandalın yan kenarına dikine yerleştirilmiş ağaç çubuk, iskarmoz.
- Gemilerin kaburgalarını oluşturan eğri ağaçların dalı.
- Thole.
- Rib of a ship.
- Oarlock.