ışınlama ne demek?
- Işınlamak işi.
- Bir nesnenin ışınlara tutulması;ışınlama ölçüsü, ışınım akısı ileışınlama süresinin çarpımına eşittir.
- Bir nesnenin ışınlara tutulması;ışınlama ölçüsü, ışınım akısı ileışınlama süresinin çarpımına eşittir.
- Biyolojik makromolekülleri parçalamak için elektromanyetik radyasyona maruz bırakma.
- Röntgen gibi radyoaktif ışınlarla çalışan cihazların ışın yayması, ekspozür.
- Exposure, irradiation.
- Irradiation.
- Belichtung
- Exposition à la lumière, irradiation
- Exposure
ışınlamak
- Bilim kurguya göre ışın gücüyle bir varlığı, atomlara ayırarak görünmez duruma getirmek veya atomlarını birleştirerek bir varlığı yeniden oluşturmak.
- Virüslerden başka mikroorganizmaların, özellikle mikropların bulaşmasını azaltmak amacıyla yiyecek maddelerini hafif iyonlaştırıcı ışınlara tutmak.
- Bir şeyi bir yerden başka bir yere hızla göndermek.
- Irradiate.
- To irradiate.
ışınlamak
- Bilim kurguya göre ışın gücüyle bir varlığı, atomlara ayırarak görünmez duruma getirmek veya atomlarını birleştirerek bir varlığı yeniden oluşturmak.
- Virüslerden başka mikroorganizmaların, özellikle mikropların bulaşmasını azaltmak amacıyla yiyecek maddelerini hafif iyonlaştırıcı ışınlara tutmak.
- Bir şeyi bir yerden başka bir yere hızla göndermek.
- Irradiate.
- To irradiate.
ışınla bozundurma
- Dışardan uygulanan ışınlama ile kimyasal yapının değiştirilmesi.