ışıltı ne demek?
- Hafif ışık, ışıntı, parıltı
Bu kâğıtlara gözleri tuhaf bir ışıltı ile parlayarak baktığına dikkat etti.
H. E. Adıvar - Bir şeyin ışıldarken saçtığı ışık
Hâlâ yeni bir sır aramakta / Yıldızlar ışıltıyla uzakta.
O. S. Orhon - Parlaklık; aydınlık yüzlü kimse.
- Light.
- Flash.
- Twinkle.
- Shining.
- Blaze.
- Blink.
- Glint.
- Glimmer.
- Glitter.
- Gleam.
ışıltı lambası
- Negatif ışıltının elektro ışılışısını kullanan boşalmalı lamba.
- Negative glowlamp.
- Glimmlampe
- Lamp à effuves, lampe à lueur
ışıltı tayfı
- Gün tutulmalarında renkyuvarının bir anda alınabilen tayfı.
- Flash spectrum.
- Spectre-éclair