üzülmek ne demek?
- Üzme işine konu olmak
Karısının düştüğü bu hâle üzülmek şöyle dursun ona çok defa dadı kalfa muamelesi etmekten çekinmezdi.
R. N. Güntekin - Üzüntü duymak, kaygılanmak
Bu apartmandan başka yere gideceksiniz diye üzülüyorum.
P. Safa - Have the hump.
- Feel bad about.
- Feel badly about.
- Bother.
- Bother about.
- Deplore.
- Fret.
- Grieve.
- Languish.
- Regret.
- Sadden.
- Sorrow.
- Trouble.
- Be troubled about.
- Worry.
- Worry oneself.
- Bemoan.
- Droop.
- Repine.
- Smart.
- Care.
- Cut up.
üzülme
- Üzüntü duyma, teessür.
- Worriment.
üzülmemek
- (neg. form of üzülmek) feel bad about, feel badly about, bother, bother about, deplore, fret, grieve, languish, regret, rue, sadden, sorrow, trouble, be troubled about, worry, worry oneself.