üremek ne demek?
- Canlı, doğup çoğalmak
Altı, yedi ay içinde küçük sürü üredi.
Ö. Seyfettin - Yetişmek
Çubuklu bahçede üreyen kızılcık da hiçbir yerde bulunmaz.
S. Birsel - Çoğalmak, artmak.
- Increase.
- Increase in numbers.
- Propagate.
- Be reproduced.
- Proliferate.
- Pullulate.
- Multiply.
- Reproduce.
- To reproduce.
- To multiply.
- To propagate.
üreme
- Canlıların cinsel hücrelerinin birleşmesinden ortaya çıkan tohumla veya doğrudan doğruya oluşturdukları sporlarla çoğalmaları, tenasül.
- Üremek durumu.
- Bk. çoğalma
- Erişkin vücuttan yavru elde edilmesi.
- Bir durum veya nesnenin benzerinin oluşturulması, çoğalma, duplikasyon, replikasyon.
- Çoğalma.
- Procreation.
- Propagation.
- Reproduction.
- The birds and the bees.
üreme büyüklüğü
- Bir populasyondaki bir döl sırasında çoğalmaya giren birey sayısı.
- Breeding size.
- Taille d'incubation