önlüklü ne demek?
- Önlük giymiş olan
Şimdi odada biri kadın, öbürü erkek iki kişi var, ikisi de beyaz önlüklü, hasta bakıcı veya doktor.
R. H. Karay
önlük
- Yemek yaparken giysinin önü kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü
- İlköğretimin ilk beş yılında öğrencilerin giydiği bir örnek giysi.
- Bir iş yaparken giysinin kirlenmesini önlemek için bele takılan veya giyilen örtü, giyecek.
- Küçük çocuklara yemek yedirirken üstlerini korumak için boyunlarına bağlanan örtü.
- Apron.
- Pinafore.
- Pinny.
- School uniform.
- Dickey.
- Dicky.
önlüklük
- Önlük yapmaya elverişi (kumaş).
önlük
- Yemek yaparken giysinin önü kirlenmesin diye giyilen, boyundan askılı ve bele bağlanan örtü
- İlköğretimin ilk beş yılında öğrencilerin giydiği bir örnek giysi.
- Bir iş yaparken giysinin kirlenmesini önlemek için bele takılan veya giyilen örtü, giyecek.
- Küçük çocuklara yemek yedirirken üstlerini korumak için boyunlarına bağlanan örtü.
- Apron.
- Pinafore.
- Pinny.
- School uniform.
- Dickey.
- Dicky.