ödev ne demek?
- Yapılması, yerine getirilmesi, insanlık duygusu, töre ve yasa bakımından gerekli olan iş veya davranış, vazife, vecibe
Doktor da rahattır. Ödevini yapmıştır.
H. Taner - Öğretmenin öğrencilere okul dışında yapmaları için verdiği çalışma.
- Yapmak zorunda olduğumuz, yapmamız gereken şey; ahlâkça yükümlü olduğumuz şey.ödev duygusu: 1-ödevlere karşı sorumluluk duygusu. 2- İstemelerimizin belirleyicisi olarak ahlâk yasası üzerine bilinç (Kant).
- Duty.
- Assignment.
- Homework.
- Schoolwork.
- Incumbency.
- Task.
- Theme.
- Exercise.
- Billet.
- Devoirs.
- Obligation.
- Devoir
- Officium
ödev bilgisi
- Herhangi bir meslekte bulunanların birbirleriyle ve başkalarıyla olan işlerinde tutmaları gereken yollar ve yerine getirmek zorunda bulundukları ödevler üzerinde duran, bilgi, deontoloji.
ödev bilmek
- Bir şey yapmayı kendisi için yerine getirilmesi zorunlu bir iş olarak kabul etmek, borç bilmek.