öğretmen ne demek?
- Mesleği bilgi öğretmek olan kimse, muallim, muallime
Öğretmenimizin verdiği konuları manzum yazardım bazen.
Y. Z. Ortaç - Resmî ya da özel bir eğitim kurumunda çocukların, gençlerin ya da yetişkinlerin istenilen öğrenme yaşantıları kazanmalarına kılavuzluk etmek ve yön vermekle görevlendirilmiş kimse.
- Bilgi, görgü ve yaşantısı ile belli dal ve alanlarda başkalarının yetişme ve gelişmesine yardım eden kimse. 3-Öğretmenlik mesleğinin gerektirdiği öğrenimi bitirerek ya da yeterlikleri kazanaraköğretmenlik yapma yetkisini elde etmiş olan kimse.
- Teacher, instructor.
- Instructress.
- Preceptress.
- Teacher.
- Instructor.
- Schoolteacher.
- Master.
- Mistress.
- Dominie.
- Indoctrinator.
- Preceptor.
- Schoolma'am.
- Schoolmarm.
- Schoolmaster.
- Schoolmistress.
- Educationist.
- Crammer.
- Educator.
- School master.
öğretmen kitaplığı
- Okulda öğretmenlerin meslekî ve genel bilgilerini zenginleştirecek nitelikte kitapların bulunduğu kitaplık.
- Belli bir bölgede görevli öğretmenlerin okuma ve yetişme gereksinmelerini karşılamak için kurulan kitaplık.
- Teachers' library.
öğretmen konutu
- Okul sınırları içinde ya da okula yakın bir yerde öğretmenler için devletçe yapılıp kiraya verilen konut.
- Teacherage.