çubuk ne demek?
- Körpe dal
Asma çubukları taze de duman yapıyor, duman kaçtı gözüme.
C. Uçuk - Değnek biçiminde ince, uzun ve sert olan şey
Sıcak bir demir çubuktan niçin elini çekiyorsun?
H. C. Yalçın - Tütün içmek için kullanılan uzun ağızlık
Sabahtan başlar, akşama kadar çubuk içer.
M. Ş. Esendal - Kumaşta düz çizgi.
- Ana direkler üzerine sürülen ikinci ve üçüncü direk parçası.
- Yuvarlak ya da köşeli arakesitte, boyu, birkaç cm'lik yüksekliğinin çok fazla katında olan, haddelenmiş ya da çekilmiş metal parça.
- Linkage.
- Needle.
- Lath.
- Picket.
- Dent.
- Wattle.
- Stick.
- Bar.
- Wand.
- Stripe.
- Strip.
- Tobacco pipe.
- Baton.
- Stave.
- Switch.
- Chopstick.
- Pipe.
- Streak.
- Ramrod.
- Staff.
- Stick shoot.
- Twig.
- Fillet.
- Tube.
- Batten.
- Bead.
- Yard.
- Beam.
- Boom.
- Cane.
- Member.
- Tige.
- Rammer.
- Rail.
- Spindle.
- Spline.
- Link.
- Barre
körpe
- Dalından yeni koparılmış, tazeliği üstünde, daha büyümemiş (bitki), kart karşıtı.
- Genç, hoş, güzel, henüz bozulmamış, yıpranmamış.
- Yeni yetişmekte olan kimse.
- Büyümemiş hayvan.
- Taze
- Fresh.
- Crisp.
- Crispy.
- Tender.
- Young.
çubuk ağacı
- Sütleğengillerden, içi delik olan, dalları çubuk gibi kullanılan bir ağaççık (Mabea).
çubuk anten
- Rod aerial, whip aerial, whip antenna.