çirkin ne demek?
- Göze veya kulağa hoş gelmeyen, güzel karşıtı
Kız öyle müstesna bir güzelliğe sahip olmamakla beraber çirkin de değildi.
H. R. Gürpınar - Hoş olmayan, yakışık almayan (davranış veya söz)
Bu boş ve çirkin iddiayı bir kere de onun ağzından işitmek istedim.
Ö. Seyfettin - Karanlık, dalavereli, şüpheli
Dedikodular artmış, o da bu çirkin işler içinde kalmak istemediğinden çekilmiş.
M. Ş. Esendal - Estetikte güzelin karşıtı olan kavram : Hoşa gitmeme izlenimi uyandıran. 2-(Ahlâk açısından) Yakışıksız görünen.
- Biçimsiz, uyumsuz, biçimden yoksun. Bu anlamdaçirkin, bir sanat nesnesi olarak, olumlu bir estetik değer niteliğini alabilir: Nasıl gerçek biçim, biçimden yoksun bir şeye biçim vererek oluşuyorsa,çirkin de güzelin oluşmasında etkili temel bir öğe olabilir.
- Güzel olmıyan.
- Shapeless.
- Beastly.
- Unsightly.
- Unattractive.
- Ill-favored.
- Ill-favoured.
- Nasty.
- Unpleasant.
- Ugly.
- Eldritch.
- Flagrant.
- Foul.
- God-awful.
- Heinous.
- Hideous.
- Homely.
- Horrid.
- Inelegant.
- Misshapen.
- Nefarious.
- Obnoxious.
- Plain.
- Seamy.
- Uncomely.
- Uncouth.
- Unhan.
- Dirty.
- Filthy.
- Indecent.
- Mean.
- Offensive.
- Outrageous.
- Repugnant.
- Unsavoury.
- Laid
çirkin biçimde
- Foul.
çirkin büyük bina
- Barracks.