çift kuşak göstericisi ne demek?

  1. Çift film gösteriminde kullanılan gösterici.
  2. (en)Two track projector, twin track projector, double head projector.
  3. (al)Zweibandvorführapparat
  4. (fr)Projecteur double-bande

çift

  1. Birbirini tamamlayan iki tekten oluşan (nesneler).
  2. Bir erkek ve bir dişiden oluşan iki eş
  3. Toprağı sürmek için birlikte koşulan iki hayvan.
  4. Küçük maşa veya cımbız.
  5. Osmanlılarda en az birçiftlik genişliğindeki toprağı ekip biçen köylüden yılda bir kez alınan bir toprak vergisi.
  6. (en)Even.
  7. (en)Dual.
  8. (en)Double.
  9. (en)Duplicate.
  10. (en)Binary.

çift 16

  1. İşlemelik ve basımda kullanılan, 16 mm'lik filmlerdeki çeşitten delikleri olan bir film çeşidi. (Çok sayıda eşlem çıkarmakta kullanılançift 16, işleme ve basımdan sonra uzunlamasına ortadan ikiye kesilince 16 mm'lik iki eşlem elde edilir).
  2. (en)Double 16 mm, double-run 16 mm, double 16 mm film.
  3. (al)Doppel-16-mm-Film
  4. (fr)Double 16 mm

kuşak

  1. Bele sarılan uzun ve enli kumaş
  2. Sağlamlığını artırmak için, bir şeyin çevresine geçirilen ağaçtan veya metalden bağ.
  3. Yeryüzünde veya herhangi bir gök cisminde belli şartları sağlayan bölge.
  4. Yeryüzünün kutuplar, kutup daireleri ve dönencelerle belirlenen beş bölümünden her biri, küre kuşağı.
  5. Yaklaşık olarak aynı yıllarda doğmuş, aynı çağın şartlarını, dolayısıyla birbirine benzer sıkıntıları, kaderleri paylaşmış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu.
  6. Bir küre yüzeyi, paralel iki düzlemle kesildiğinde iki kesitin arasında kalan bölüm.
  7. Henüz birleştirilmemiş ses ve görüntü taşıyan filmler.
  8. Televizyonda programlar için ayrılmış özel zaman dilimi.
  9. Bir izgenin iki sıklık değeri arasında kalan ışınım bölgesi.
  10. (Lat. generatio < generare = doğurmak) : 1- (Genellikle) Aşağı yukarı aynı yıllarda doğmuş olup aynı çağın koşullarını, dolayısıyle birbirine benzer sıkıntıları, yazgıları yaşamış, benzer ödevlerle yükümlü olmuş kişilerin topluluğu. 2- (Tarih felsefesinde ve kültür tarihinde) Yeni bir anlayışta yeni bir yaşama duygusunda, yeni biçimlerde birleşen, eskiden belirgin çizgilerle ayrılan kişilerin topluluğu.

gösterici

  1. Gösteri yapan kimse, nümayişçi.
  2. Fotoğraf, film vb.ni bir yüzeye yansıtmaya yarayan araç, projektör.
  3. Sayısal veriden elde edilen içeriği göstermek amacıyla kullanılan programlar.
  4. Filmlerini görüntülüğe yansıtarak izlenmesini sağlayan aygıt. (Göstericiler, film boylarına göre, 8 mm'den 70 mm'liklere kadar değişir; ancak hepsinin ortak özelliği, alıcının çözümlediği devinimin bireşimini gerçekleştirerek bu devinimi doğal biçimiyle vermektir. Birgöstericinin başlıca bölümleri şunlardır:göstericide kullanılacak filmin takıldığı verici makara bölümü ile bu filmin gösterim sırasında sarıldığı alıcı makara; filmin aralı devinimini sağlayan düzenek; filmin bu aralı devinim sırasında önünde durakladığı pencere ve bu duraklama sırasında düzenli aralıklarla ışık kaynağı ile film arasına girerek ışığı açıp kapayan örtücü; filmin, ses bölümünde düzgün devinimini sağlayan düzenek; ses bölümü (okuma bölümü);gösterici ışıtacı (ışık kaynağı);gösterici merceği).
  5. (en)Indicative.
  6. (en)Projector.
  7. (en)Indicator.
  8. (en)Projector projektör.
  9. (en)Demonstrator.
  10. (en)Rioter.

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çiftçift 16çift 8çift abanıkçift ağız anahtarıçift ağızlı matkapçift akcigerlilerçift akciğerlilerçift akışlı türbinçift akortluçifçatçifitaçifliçiflik hayvaniçiçi potansiyeliçibançibikçiçekuşakkuşak bağlamakuşak belirticikuşak çatışmasıkuşak eksenikuşak geçirimikuşak genişliğikuşak ile sarmakkuşak izgesikuşak kıyısıkuşa benzeyenkuşa süt nasip olsa anasından olurdukuşadkuşağa almakuşkuş ağıkuş akarıkuş avcısıkuş avı
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın