çiğnemek ne demek?

  1. Ağza alınan bir şeyi dişler arasında ezmek, öğütmek

    Gözlerine uyku denilen şey girmiyor, çiğnediği lokma boğazından inmiyor.

    H. R. Gürpınar
  2. Ayak veya tekerlek altına alarak ezmek

    Bunlara dalgın bakarken, öteden gelen bir araba onu çiğneyecekti.

    M. Ş. Esendal
  3. Uyulması gereken kural veya yasaya uymamak.
  4. Sayılması gereken bir şeyi saymamak, itibar etmemek, ayaklar altına almak

    Bunu yapmamak, insanlığın mukaddes mirasını çiğnemek değil, kendi hayatımı da inkâr etmek olacaktı.

    R. N. Güntekin
  5. Egemenliği altına almak, hükmetmek

    On iki milyonluk bir milleti çiğnemek sevdasına kapıldı.

    R. E. Ünaydın
  6. (en)Break.
  7. (en)Chew.
  8. (en)Contravene.
  9. (en)Masticate.
  10. (en)Tramp.
  11. (en)Trample.
  12. (en)Transgress.
  13. (en)Tread.
  14. (en)Violate.
  15. (en)To chew.
  16. (en)To tread underfoot.
  17. (en)To run over.
  18. (en)To violate.
  19. (en)Tread on.

çiğnemekyip geçmek

  1. Ayak ya da tekerlek altına alarak ezip geçmek.

çiğneme

  1. Çiğnemek işi.
  2. Besinin iyice küçük parçalara ayrılması için çiğnenmesi. Mastikasyon.
  3. (en)Mastication.
  4. (en)Breach.
  5. (en)Chew.
  6. (en)Impingement.
  7. (en)Mastication, chewing.
  8. (fr)Mastication
  9. (la)Masticare:çiğnemek

Türetilmiş Kelimeler (bis)

çiğnemekyip geçmekçiğnemeçiğneme çukuruçiğneme kası siniriçiğneme kaslarıçiğneme siniriçiğnemçiğneçiğnediğiniz zaman acıyor muçiğnek
Yorumunuzu ve bilginizi paylaşın