çeşit çeşit ne demek?
- Çeşitli olan, türlü türlü
Varsayın, ayaklarının altına çeşit çeşit kürkleri ben sereyim.
R. H. Karay - Motley.
- Multifarious.
çeşit borcu
- Nev'i borcu, nev'an muayyen borç.
çeşit
- Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nevi
- Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.
- Türlü
- Kind.
- Variety.
- Sort.
- Assortment.
- Style.
- Sample.
- Cast.
çeşit
- Aynı türden olan şeylerin bazı özelliklerle ayrılan öbeklerinden her biri, tür, nevi
- Canlıların bölümlenmesinde, bireylerden oluşan, türden daha küçük birlik.
- Türlü
- Kind.
- Variety.
- Sort.
- Assortment.
- Style.
- Sample.
- Cast.