çay ne demek?
- Bu ağaççığın özel işlemlerle kurutulan yaprağı.
- Bu yaprağın demlenmesiyle elde edilen güzel kokulu ve sarımtırak kırmızı renkli içecek
O esnada bana sadece bir büyük bardak çay getirdiler.
R. N. Güntekin - Çeşitli bitkilerin yaprak veya çiçeklerinin demlenmesiyle elde edilen bir tür içecek.
- Konukların içecek ve börek, pasta vb. yiyeceklerle ağırlandığı toplantı
Sana bir şey söyleyeyim mi, artık çay davetlerinden bıktım.
P. Safa - Müzikli toplantı
Gittiği zengin arkadaşlarının çayından allak bullak gelir.
H. Taner - Dereden büyük, ırmaktan küçük akarsu
Deli bir çayın kıyısındaki yalçın bir kaya gibidir.
T. Buğra - Çaygillerden, nemli iklimlerde yetişen bir ağaççık (Thea chinensis).
- Çaygiller (Theaceae) familyasından, çiçekleri er dişi, nadiren tek eşeyli, kapsül tipi meyveleri olan, genç yaprakları toplanıp özel metotlarla kurutularak içecek olarak kullanılan, ülkemizin Doğu Karadeniz bölgesinde kültürü yapılan, asıl vatanı Çin ve Japonya olan, her dem yeşil, ağaççık ya da çalı formundaki bitkiler.
- Yapraklarında % 2-4 arasında kafein, az miktarda teofilin ve teobromin, % 10-20 arasında tanen, % 1-1. 5 uçucu yağ içeren, hekimlikte enfüzyon biçiminde uyarıcı, idrar söktürücü ve sürgün önleyici olarak kullanılan çaygiller familyasından bir bitki.
- Tea party.
- Brook.
- Rivulet.
- Stream.
- Streamlet.
- Runlet.
- Beck.
- Bourn.
- Bourne.
- Branch.
- Burn.
- Creek.
- Rill.
- Runnel.
- Watercourse.
- Rivulent.
- Küçük alçak ada
- Camellia sinensis
çay arabası tekerleği
- Çayarabasının hareketini sağlayan, demir, pirinç v.b. madenlerden yapılmış, çevresi lastikli tekerlek.
- Teewagenrollen
çay bahçesi
- Çay, kahve ve alkolsüz içkilerin içildiği bahçe
- Tea garden.
- Teagarden.