çatkın ne demek?
- Çatık
Müftü bunu işitince çatkın bir çehre ile geldi.
R. N. Güntekin
çatık
- Çatılmış olan
- Fitted together.
- Joined.
- Stocked.
- Frowning.
- Sulky.
- Carcass.
- Construction.
- Structure.
- Skeleton.
çatkın olmak
- Kendini ağırdan satmak
çatkınlık
- Çatkın olma durumu.