çarpma ne demek?
- Kuyu çengeli biçiminde beş kollu büyük olta iğnesi.
- Dört işlemden biri, çarpmak işlemi, darp.
- Alaturka müzikte temel notaların arasına sıkıştırılmış ve usulü bozmayan, tek perdelik küçük fazlalık.
- Çarpmak işi
Ayşe'nin yüreği daha hızlı çarpmaya başladı.
Ö. Seyfettin - Duruşu değiştirmeden sıçrama ve iki ayağı birbirine çarptırma.
- Clashing.
- Stolen.
- Battu.
- Jolt.
- Beat.
- Blip.
- Brunt.
- Percussion.
- Lash.
- Stroke.
- Impact.
- Bump.
- Multiplication.
- Impingement.
- Shock.
- Strike.
- Blow.
- Five pointed fishing hook.
- Beaten.
- Impulse.
- Hitting.
- Collision.
- Pulsation.
- Impulsion.
- Thrust.
- Dash.
- Whipping.
- Concussion.
- Patter.
- Beating.
- Batter.
- Splashing.
- Splash.
- Slam.
- Knock.
- Knocking.
- Pas battu
çarpma düşme testi
- Silahın şarjörüne azami kapasitenin iki eksiği kadar fişek yerleştirilip en üste mermi çekirdeği ve içerisindeki barutu alınmış iki adet kapsülü sağlam kovan yerleştirildikten sonra; şarjörün silaha takıldığı, silah emniyete alınmadan horozu kurulu olarak namlu, horoz ve kabza alt arka köşesi üzerine, 1.5 m. yükseklikte beton zemin üzerine konan 5 cm kalınlığında çelik plaka üzerine ve yere dik gelecek şekilde altı kez düşürülmesi ve her düşüş sonrasında fişek yatağındaki kapsül kontrol edilerek patlayıp patlamadığı, darbe izi olup olmadığı, parçalarda çatlama ve kırılmanın olup olmadığının kontrol edildiği test.
çarpma dalgası
- 1 - Basınç ve sıcaklığın birden artmasıyla ilgili değişim dalgası. 2 - Güçlü bir tedirginin ya da hızlı bir nesnenin ses hızını aşması sırasında havada oluşturduğu atım.
- 1 - Basınç ve sıcaklığın birden artmasıyla ilgili değişim dalgası. 2 - Güçlü bir tedirginin ya da hızlı bir nesnenin ses hızını aşması sırasında havada oluşturduğu atım.
- Shock wave.
- Stosswelle
- Onde de choc