çalışkan ne demek?
- Gayretli, çalışmayı seven, faal.
Bundan başka saygılı, temiz ve çalışkan bir kızdı.
H. E. Adıvar - Çok çalışan, emek harcayan.
- Hardworking.
- Diligent.
- Industrious.
- Studious.
- Active.
- Full of action.
- Earnest.
- Arduous.
- Assiduous.
- Energetic.
- Labored.
- Laborious.
- Laboured.
- Sedulous.
- Strenuous.
- Hard-working.
- Hard working.
- Hard.
- Operose.
çalışkan kimse
- Demon for work.
çalışkanlık
- Çalışkan olma durumu, faaliyet.
- Industriousness.
- Diligence.
- Assiduity.
- Sedulity.
- Strenuousness.
- Studiousness.
- Industry.
- Energy.
- Study.