çakılı ne demek?
- Çivi, kazık vb. bir şeyle tutturulmuş
- Çakılmış, bir şeye bağlı
Genç kadın forsaların çakılı bulunduğu oturak dairesini görmeyi merak ediyordu.
F. F. Tülbentçi - Yeri değişmez, sabit.
- Fixed.
- Nailed.
çakılıp kalmak
- Bir yerde uzun süre devinimsiz kalmak.
- Stick, be stuck.
çakılıp kalmış
- Grounded.