çakışma ne demek?
- Çakışmak işi.
- İki nicem durusunun eş erkede bulunması olayı.
Degeneracy.
Coincidence.
Superposition.
Dégénération
çakışmak
- Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak.
- Aynı zaman dilimine denk gelmek.
- Söz yarışı etmek.
- Doğru, açı, yüzey vb. geometrik biçimler üst üste konulduklarında birbirini bütünüyle örterek eşit olmak.
To coincide.
To fit into one another.
To clash.
To collide with one another.
To be congruent.
To fit snugly into.
çakışma kapısı
Coincidence gate.
çakışmak
- Birbirine geçip kenetlenmek, takılmak.
- Aynı zaman dilimine denk gelmek.
- Söz yarışı etmek.
- Doğru, açı, yüzey vb. geometrik biçimler üst üste konulduklarında birbirini bütünüyle örterek eşit olmak.
To coincide.
To fit into one another.
To clash.
To collide with one another.
To be congruent.
To fit snugly into.