çağlamak ne demek?
- Su, köpürerek ve ses çıkararak coşkun bir biçimde akmak
Bir gün nehirler gibi çağlayarak derinden.
Ö. B. Uşaklı - Coşmak
Musiki, gönüllerin hüzünleriyle zevklerinin birleştiği sınırda çağlayan sesleridir.
A. Ş. Hisar Burble.
Cascade.
To burble.
To murmur.
To babble.
To cascade.
Gurgle.
çağlama
- Çağlamak işi.
Murmuring, gurgle, ripple.
çağlamadan çatlamak
- Gerekli olgunluğa erişmeden olgun davranışlarda bulunmak, büyüklük taslamak.