çıvmak ne demek?
- Atlamak, sıçramak, zıplamak.
- Hızla giden bir şeye ya da bir yere çarpıp yön değiştirmek, sekmek, çavmak, sapmak, inhiraf etmek
Kurşun da taşa değmiş sonra taştan çıvmış, Dursun Hacı'ya değmiş.
M. Ş. Esendal - (-den durum kiyle kullanılan fiil), halk ağzında.
çıvma
- Çıvmak işi.
çıvgar
- Çift sürmekte veya araba çekmekte olan hayvanlara yardımcı olarak koşulan hayvan.
- Yağlı güreşte ve karakucakta birinciliği kazanmaması istenilen güreşçinin yenilmesi ya da berabere kalmasını sağlamak amacıyla öteki güreşçilerin aralarında anlaşıp birbirlerine yenilmeleri ve o güreşçiyi yormak için onunla güreşenin güreşi uzatması.