çözümleyici şey ne demek?
- Solvent
solvent
- Çözgen
- Çözücü
- Bir maddeyi çözebilme özelliğine sahip sıvı
- Solvent
- Substance that is capable of dissolving another substance.
- Bütün borçlarını ödemeye muktedir
- Eritici
- Çözücü
- Çözümleyici şey
- Eritici sıvı
çözümleyici çizelge
- Belli bir mantık dizgesine ilişkin başlangıç önermesi denilen K gibi sonlu bir önerme kümesi verildiğinde: (i) K kümesince üretilen sonlu çözümleyici kümeler varsa bunların tümünü alt alta yazılmış önermelerden oluşan diziler biçiminde ortaya koyan, (ii) K yı kapsayan (söz konusu mantık dizgesine ilişkin) hiç bir çözümleyici küme yoksa bunu sonlu sayıda adımla ortaya koyan ağaç biçiminde çizelge. || Eklemler mantığında her çözümleyici küme sonlu olduğundan, K kümesinin tutarlılığı da tutarsızlığı da denetlenebilir. Temel mantıkta ise sonsuz çözümleyici kümeler de bulunduğundan genel olarak K nın yalnız tutarsızlığı denetlenebilir. Bir çıkarımın geçerliliğini denetlemek için başlangıç önermeleri olarak çıkarımın geçersiz kılıcı kümesini seçmek yeter.
çözümleyici kurgu
- Görünçlüğün çok kısa çekimlere bölünmesi; görünçlüğün bütün ayrıntılarının verilmesi; olgunun en ufak parçalarının ortaya konması; böylelikle anlatılacak, üzerine dikkat çekilecek her şeyin, yorumun sinemacı eliyle gerçekleştirilerek önceden hazırlanmış biçimde izleyiciye sunulmasına dayanan kurgu çeşidi. Bireşimci kurgunun karşıtı.
- Analytic editing.
- Analytische Montage
- Montage analytique
şey
- Madde, eşya, söz, olay, iş, durum vb.nin yerine kullanılan, genellikle belirsiz anlamda söylenen bir söz. Kararsızlık ifade biçimi.
- Nesne, madde
- Kararsızlık durumunda muhtelif sorulara cevap için tercih edilen bir ifade biçimi.
- (Günlük dilde) Herhangi bir düşünce konusunu göstermeğe yarayan belirsiz terim. (Felsefede) 1- Düşünen bilincin konusu olabilen, gerçekte var olmayıp da yalnızca düşünülmüş olan herşey. Bu anlamda: düşünce nesnesi = ens rationis. 2- Kişiye karşıt olarak: Bilinçten yoksun varlık. 3- Gerçek olan, bilincin dışında, kendi başına var olan tek nesne (ens reale). Böyle bir var olan, tek nesne olarak niteliklerin taşıyıcısı töz diye de anlaşılır. 4- Duyularla kavranabilen cisimsel nesne.
- Bk. nesne
- Stuff.
- Object.
- Matter.
- Article.
- Affair.