çömelmek ne demek?
- Dizlerini bükerek topukları üzerine oturmak
Eteklerini toplayıp kemençecinin yanına çömelirken hâlinde bir ihtiyar kadın pişkinliği vardı.
R. N. Güntekin - Crouch.
- Squat.
- To squat.
- To crouch.
- To squat down.
- Cower.
çömelme
- Çömelmek işi.
- Ayakta duruştan bacakları bükerek boyu küçültme durumu.
- Squatting down.
- Squat.
- Accroupissement
çömelme helataşı
- İnsan dışkısının pissu döşemine atıldığı, çömelerek kullanılan bir araç.