turntable ne demek?
- Döner tabla
- Pikapta plağın altındaki döner tabla
- Demiryollarında vagonları bir hattan diğerine geçiren veya lokomotifin yönünü değiştiren döner platform, döner levha.
döner
- Bir eksene geçirilmiş etlerin döndürülerek pişirilmesiyle yapılan kebap, döner kebap
- Döner sermaye.
- Dönmekte olan, dönen, dönecek biçimde düzenlenen.
- Sermaye.
- Turning.
- Turnable.
- Winding.
- Doner kebab.
- Swivel.
- Rotary.
turn
- Çark etmek, döndürmek, çevirmek, yöneltmek, vazgeçirmek, bulandırmak, etkilemek, dönüştürmek, atlatmak, dönmek, geçmek, olmak, sapmak, burkmak, bozulmak, ekşimek, dönüşmek, perende atmak, ters dönmek
- Dönüş devir, deveran
- Sapış, yön değiştirme, yönelme, istikameti çevirme
- Sapak, dönemeç
- Viraj
- Oyun sırası
- Korkutma, ödünü koparma
- Gezme, dolaşma
- Gidip gelme
- Muamele
turn a blind eye
- Görmemezlikten gelmek