handle ne demek?
- El sürmek, dokunmak
- Ele almak
- Kullanmak, elle kullanmak
- Elle idare etmek
- İdare etmek, muamele etmek
- Satmak
- Ele gelmek, ele uygun olmak.
- Sap, kulp, kabza, tutamaç, tutamak
- Tokmak
- Alet, bahane, vasıta
- Bir kimseye verilen acayip isim
- Ellemek, dokunmak
- Eline almak, kıvırmak
- Kullanmak, işlemek
- Başa çıkmak, üstesinden gelmek
- Geçinmek, eğitmek
- Meşgul olmak
el
- Batı Samileri'nin en önemli totemi
- Kolun bilekten parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümüne verilen ad.
- Sahiplik, mülkiyet.
- Kez, defa.
- İskambil oyunlarında kâğıt atma sırası.
- Yönetim, baskı, etki.
- Bazı nesne ve araçların tutmaya yarayan bölümü.
- Aracı, vasıta.
- Yabancı, yakınların dışında kalan kimse
- Ülke, yurt, il
handle bar
- Yönelteç, bisikleti yönlendirmek için kullanılan önündeki çelik çubuk
handle bars
- Gidon